Monday, November 30, 2020

Mezepotamya

Mezopotamya Ne Demek, Mezopotamya Uygarlıkları

    
Mezopotamya Ne Demek, Mezopotamya Uygarlıkları

Mezopotamya Nedir

Mezopotamyanın kelime anlamı ”nehirler arası” demektir. Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki alanı kapsayan bu bölge, tarihte birçok medeniyetin kurulduğu bir coğrafyadır. Bunun nedeni ise, bölgenin göç yolları üzerinde bulunması, toprağının üretim için elverişli olması ve uyumlu iklimidir. Gerek kapladığı alan, gerekse medeniyetin gelişmesine olan katkılarından dolayı tarih sayfalarında sıkça bahsedilen Mezopotamya nedir? Nereleri kapsar ve hangi uygarlıkların hüküm sürdüğü bir bölgedir?

Mezopotamya Ne Demek

Mezopotamya ne demek sorusuna verilebilecek cevap olarak, yerleşik hayatın ve medeniyetin temellerinin atıldığı bir bölgedir denilebilir. Bu coğrafya, tarih açısından büyük öneme sahip bir bölgedir.


Yaptığı icat ve gelişmelerle medeniyetin gelişmesine katkıda bulunan uygarlıkların belirli sürelerle hüküm sürdüğü bir bölge olmasından dolayı, tarihsel gelişim açısından oldukça önemlidir. İlk olarak, Sümerlerin yerleşmesiyle yerleşik hayatın ve medeniyetin temellerinin atıldığı bölgede, Asurlular, Babiller, Hititler, Lidyalılar ve Araplar, hüküm sürmüştür. En son Türk’lerin eline geçen bu bölge, günümüzde ise, Fırat ve Diclen’nin, Türkiye sınırları dışında kalan kısmını kapsamaktadır. Yani, Irak sınırları içerisindedir.

Mezopotamya Uygarlıkları

  • Sümerler: Mezopotamyada, medeniyetin başlamasını sağlayan uygarlık Sümerlerdir. M.Ö 4000-2350 yılları arasında bölgede varlığını sürdüren Sümerler, tarihe olan katkılarıyla, kendilerinden sonraki medeniyetlerin de zeminini hazırlamıştır. Bilindiği üzere, yerleşik yaşam, Sümerlerle başlamaktadır. Sümerler, Mezopotamyada birbirinden bağımsız olarak 35 şehir devleti şeklinde varlık sürdürmüşlerdir. Onun haricinde, yazıyı ilk bulan uygarlık olarak, yazılı reformların da öncüsü olmuşlardır. Astronomi, matematik, dil, din ve mitoloji konusunda çalışmalar yaparak önemli gelişmelerin temellerini atmışlardır. Mezopotamya uygarlıkları içerisinde, bölgeye olan katkıları nedeniyle en önemli uygarlık Sümerlerdir.
Mezopotamya Uygarlıkları
Mezopotamya Uygarlıkları
  • Akadlar: Sümerlerin zayıfladığı dönemde güçlenen Akadlar, M.Ö 2350- 2150 yılları arasında Mezopotamyada varlık göstermişlerdir. Sümerlerden sonra bölgeyi ele geçiren uygarlık olsa da Akadlar, Sümer kültürünü benimseyerek medeni gelişimleri devam ettirmişlerdir. Kendilerinden sonra bölgede bir süre varlık sürdüren Asurlular ve Babillerin kurulumuna da katkıları olmuştur. Bölgede, merkezi bir otoriteye bağlı yönetim şeklini ilk kez Akadlar uygulamıştır. Akadlar, Mezopotamyada hüküm sürdükleri süre boynuca pek çok savaş yapmışlar ve zayıfladıkları bir dönemde, eski gücüne tekrar kavuşan Sümerler tarafından yıkılmışlardır.
  • Elamlar: Elamlar, M.Ö 3000-640 yılları arasında, yani bölgede Sümer ve Akadların hüküm sürdüğü zamanlarda varlık göstermişlerdir. Çoğu zaman varlıklarını korumak adına bu iki devletle savaşlar yapmışlardır. Sümerlerin doğusunda, site şehir devleti şeklinde yaşamışlardır. Dil, kültür ve yazıları tamamen kendine özgüdür. Bölgede hüküm sürdüğü süre boyunca sürekli mücadele ve savaşlar yaptıkları için, bölgede kendilerine dair kalıcı eserler bırakamamışlardır. Sümerleri yıkarak Mezopotamya’da Akadların varlık göstermesine zemin hazırlayan Elamlar, Asurlar tarafından yıkılmıştır.
  • Asurlular: Asurlular, Akad ve Elamların yıkılmasından sonra Mezopotamyada M.Ö. 200-609 yılları arasında hüküm sürmüştür. Asurlar, doğu-batı arasında büyük bir alanı kapsayan ve göç yolları üzerinde bulunmasından dolayı ticaret için avantajlı bir bölge olan Mezopotamyada, birçok ticari faaliyetlerde bulunmuştur. Bölgede varlık gösterdiği yıllar içerisinde bağımsızlığını kazanan Asurlular, topraklarını Fırat’a kadar genişleterek Mezopotamyada büyük bir imparatorluk haline gelmişlerdir.
  • Babilliler: Babiller, Mezopotamyada, babil kentinde M.Ö 1900 yılında kurulmuş, M.Ö 539 yılına kadar hüküm sürmüştür. Bölgede kapladığı alan, Sümer ve Akadların kurulduğu alandır. Sümer kültürünü benimsemişler, çok tanrılı dine inanmışlardır. Mezopotamyada uzun süre hüküm süren ve tarihi çağların başlamasıyla medeniyetin temellerinin atılmasına öncülük eden bu uygarlıklar haricinde, Hititler, Lidyalılar ve Araplar da, bu bölgeyi ele geçirerek belirli bir süre bu coğrafyada yaşam süren uygarlıklardır.
  • Hititler: Kafkasya’dan bu bölgeye gelen Hititler, Anal denilen yıllıkları hazırlayarak ilk tarih yazıcılığını başlatan uygarlık olması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, Mısır ile, tarihte bilinen ilk yazılı antlaşma olan Kadeş antlaşmasını imzalayan Hititler, Mezopotamyada tarih açısından önemli kalıntılar bırakmıştır. Kayaları oyarak ve düzleştirerek yaptıkları Tanrı kabartmaları, Hititlerden kalan tarihi eserlerdir.
  • Lidyalılar: Lidyalılar, Kral yolu olarak bilinen Efes ile Mezopotamya Ninova arasındaki alanı kaplayan yolun açılmasına katkıda bulunmuşlardır. Tarihte parayı kullanan ilk uygarlık olan Lidyalılar, ticaret için elverişli bir bölge olan Mezopotamyada bazı ticari faaliyetlerde bulunmuşlardır. Düzenli birliklerden oluşan bir ordusu bulunmadığı için, bölgede en kısa hüküm süren uygarlıklardandır. Lidyalıları Persler yıkmıştır.
  • Persler: Lidya devletini yıkan Persler, İran’da kurulan Avrupa kökenli bir uygarlıktır. Mısır ve Mezopotamyanın büyük bir kısmına hakimdiler. Mezopotamyada Sümerlerden kalan çivi yazısını kullandılar. M.Ö 543-330 yılları arasında bölgeye hakim oldular.

Mezopotamya’nın Tarihi Önemi

Mezopotamya, kapladığı alanın çok geniş olmasından dolayı, farklı iklim tiplerinin görüldüğü bir bölgedir. Ayrıca, toprağı üretim için oldukça elverişlidir. Göç yolları üzerinde bulunması da, ticari faaliyetlerin gelişmesi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Mezopotamyanın konumu, bölgede birçok uygarlığın hakimiyetinde kalmasına yol açmıştır. Her uygarlık, bölgede kendine özgü kültür ve tarihi eser kalıntıları bırakmıştır. Bu durum, Mezopotamyanın tarih açısından önemli bir bölge olmasının sebebidir. Tarihi kaynakların çoğunda, Mezopotamya için, ”medeniyetin beşiği” diye bahsedilmektedir. Bunun nedeni, medeniyetin  gelişmesine katkıda bulunan uygarlıkların hakimiyetinde kalmasıdır.


Bu bölgede her açıdan birçok önemli gelişme yaşanmıştır. Yazı, ilk kez Sümerler tarafından bu bölgede kullanılmıştır. İlk yerleşik yaşam bu coğrafyada başlamıştır. İlk yazılı antlaşma ve tarih yazıcılığı bölgede yapılmıştır. Yönetim şekli olarak tek merkezi otoritenin benimsenmesi, bu bölgede uygulanmıştır. Önemli ticari faaliyetler bu bölgede yapılmıştır. İlk İslam üniversitesinin kurulduğu bölgedir. Ekonomisinin temeli petrole dayalıdır. Ayrıca, tarım ve hayvancılık faaliyetleri de Mezopotamyada yoğun olarak gerçekleştirilmiştir.

Mezopotamya, aslında ülkemizde; Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ ve Mardin’i, Irak’ta;  Musul, Basra ve Bağdat’ı, Suriye’de; Rakka, Resulayn ve Deyrizor şehirlerini kapsamaktadır. Ancak günümüzde, Mezopotamya diye adlandırılan bölge, daha çok, Fırat ve Dicle nehirlerinin, Türkiye sınırlarının dışında kalan kısmı kapsamaktadır. Eski dönemlerden beri birçok medeniyetin gelip geçtiği Mezopotamya, bugün bile, Ortadoğu’da yoğun nüfusa sahip bir bölgedir.

Sanat adına da önemli gelişmelerin yaşandığı Mezopotamyada kullanılan silindir mühürler de, bölgedeki önemli medeni gelişmelere bir örnektir. İlk olarak, ticari faaliyetlerde mal ve mal sahibini korumak amacıyla kullanılan silindir mühürler, sonrasında resmi belgelerde imza olarak kullanılmıştır. Tarihin ilk uygarlıklarından günümüze kadar gelen sanat, kültür, dil, astronomi ve hukuksal gelişmelerin yaşandığı Mezopotamya, tarihi mirasın kaynağı olan bir bölgedir.

Bugün eğitim sisteminde yerini alan geometri dersi, ilk kez Mezopotamyada doğmuştur. Mezopotamya uygarlıkları, karekök ve logaritma gibi uygulamalarla hesaplamalar yapıyorlardı. Pi yazısı da, ilk kez Mezopotamyada Babiller ve çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır.


Mezopotamyanın, birçok uygarlığın hakim olmak adına birbiriyle savaştığı bir bölge olmasının en önemli sebebi, topraklarının verimli olmasından kaynaklanmaktadır. Verimli toprakları ve ticari faaliyetlere uygun konumundan dolayı, güçlü uygarlıklar, bölgeyi hakimiyeti altına almak için birçok savaş ve işgaller yapmışlardır.

Mezopotamyada her hüküm süren uygarlık, bölgede kendine özgü kültüründen bir kalıntı bırakmıştır. Ama, tarihsel olaylar ve yazılı hayatın temelini Sümerler atmışlardır. Sonrasında bölgeye hakim olan tüm uygarlıklar, Sümer kültürünü benimseyerek varlık sürdürmüşlerdir. Çeşitli kültürlere ait sanat eserlerinin bulunduğu Mezopotamya, tarihi önemini günümüzde de korumaktadır. Tarihsel çağların başlangıcı kabul edilen bölge için Mezopotamya nedir şeklinde yapılan araştırmalara çoğu kaynakta, Mezopotamya medeniyetin beşiğidir denilmekte ve Dünya tarihi açısından önemli bir bölge olduğundan bahsedilmektedir.

No comments:

Post a Comment