Monday, November 30, 2020

Bakır Çağı (Kalkolitik Çağ)

    Bakır Çağı (Kalkolitik Çağ)

    Bakır çağı bundan yaklaşık olarak 6.000 yıl evvel yani M.Ö 5000-3000 yılları arasında şekillenmiştir.

    Taş çağının sonlarına doğru madenin keşfedilmesiyle beraber bakır dünyada medeniyetlerin gelişmesine ve ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır. İnsanoğlunun ilk bulduğu maden olan bakır hem bol miktarda bulunmuş hem de çok az maliyetle birçok alanda kullanılabilmiştir.

    Bakır çağının başlangıç tarihi net değildir. Araştırmalar, dünyadaki ilk bakır kaynaklarının nerede bulunup çıkarıldığına dair bize farklı veriler sunmuştur. Kesin bir bilgi olarak size Israil ’deki Negev Çölündeki Timna Vadisi örnek gösterilebilir. Yapılan kazıda birbirine bağlı tünellerin olduğu bir alan ortaya çıkmıştır. 

    Timna Vadisindeki bakır su ile keşfedilmiştir. Taşların üzerine su döküldüğü zaman yeşil Galena bantları ortaya çıkmıştır. Bu taşların sırrını çözmek isteyen atalarımız Galena taşlarını yüksek ısıya maruz bırakmışlar ve Galena taşının erimeyip farklı bir yapıya dönüştüğünü ve bu ortaya çıkan şeyin sağlam olduğunu farketmişlerdir. Bu buluş onları fazlasıyla şaşırtmış aynı zamanda da cezbetmiştir. Ortaya çıkan ise mükemmel bir maden olan bakırdır. İnsanlar bu kolay bulunan ve kolay işlenen madeni birçok alanda kullanmışlardır. Silah, kap kacak gibi enstürmanlar bakırdan yapılmıştır. Altın ve gümüş ise daha çok süs eşyalarında kullanılmıştır.

    Bakır insanların inançlarında da devreye girmiştir. İnsanlar bakır madenini kullanarak heykel tanrıçalar yapılmıştır. Daha sonra bakır teneke ile karıştırılmış ve bronz (tunç) elde edilmiştir. Bu şekilde de Tunç cağı başlamıştır. Bakır çağı Erken ve Geç Bakır Çağı olarak iki evreye ayrılmıştır. 


  • Taş aletler ile beraber bakır da kullanılırdı. Bu evrede özgün bezemeli kaplar yapıldı ve nüfus artış gösterdi. Doğu Anadolu’da Malatya’nın sınırları içerisinde yer alan Aslan tepe (eski Malatya) bakır çağının birçok sırrını çözmüş ve hala da çözmeye devam etmektedir. En önemli yerleşim alanlarının arasında; Hacılar, Kuruçay, Can Hasan, Köşk höyük, Yumuk tepe, Tülin tepe, Norşun tepe, Korucu tepe, Kurban Höyük, Samsat ve Tilki tepe gibi yerleşim alanları bulunmaktadır. Aslan tepe ve Hacı Nebi (Şanlıurfa)’de yapılan arkeolojik kazılarda şehirleşmenin bu dönemde başladığı ortaya çıkmıştır. 


  • Göçler çoğalıp yerleşim yerleri hızla artmaya başlayınca gereksinimler de artmaya başlamıştır. İnce kapların yerini, siyah zemin üzerine beyaz boya ile yapılmış ve çizgilerle şekillendirilmiş özgün kap çeşitleri almıştır. Mermerden yapılan ana tanrıça figürleri eski ana tanrıça figürlerinin yerini almıştır. İnanç anlamında kutsal tapınaklar değil de kutsal alanlar dediğimiz küçük yerler kullanılmıştır. Daha önceki çağlarda ölüler evin içine gömülürken, geç bakır çağında sadece bebekler evin içine gömülüp, yetişkinler yerleşim alanlarının dışına gömülmeye başlanmıştır. Hayvancılık, zanaatçılar, mimari alanlar, savunma ve sulama sistemleri gelişmiştir. Lüks ve kullanışlı malzemelerin ticareti dünyanın birçok yerine kadar ulaşmıştır.


  • Çorum’da Alacahöyük, Denizli Beyce Sultan, Çanakkale Kumtepe ve Truva , samsun İkiz tepe, Yumuk tepe, Tarsu, Arslan tepe (Malatya), Değirmentepe (Malatya), Girikihaciyan (Diyarbakır), Hacınebi, Hacılar, Kuruçay, Can Hasan, Köşk höyük, Tülin tepe, Norşun tepe, Korucu tepe, Kurban Höyük, Samsat ve Tilki tepedir. 

No comments:

Post a Comment