Hacı Bektaş Veli Kimdir, Bektaşilik Nedir
Hacı Bektaş Veli Kimdir, Bektaşilik Nedir

Hacı Bektaş Veli Kimdir

Osmanlı devletinin yapılanmasında ilk kurulan teşkilatlardan biri Yeniçeri Ocağı’dır. Yeniçeri Ocağı kurulurken, ululardan biri olan Hacı Bektaş Veli’ye adamlar gönderilmiş ve bu ordu için duaları alınmıştır. Yani Yeniçeri Ocağı daha kurulurken, bir Bektaşi Ocağı olarak kurulmuştur.

Ertuğrul Bey ölünce, Osman Bey’in Kayı Aşireti beyi olmasında Hacı Bektaş Veli’nin etkisinin olduğu bilinmektedir. Peki Hacı Bektaş Veli kimdir?


Hacı Bektaş Veli, Türkistan illerinden Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslam dinine geçmesi için görevlendirilmiş bir İslam filozofudur. Anadolu’da yaşayanların din anlayışının daha çok ahlak temeline oturmasında etkin bir rol üstlenmiştir. Hacı Bektaş Veli, Anadolu’da tasavvuf düşüncesini yerleşmesine damgasını vuran bir kişidir ve Türk dünyasında yetişen büyük bir düşünürdür.

Hacı Bektaş Veli, Anadolu’ya geldikten sonra insanlara doğru yolu göstermeye başlamış ve kısa zamanda ünlenmiştir. Kurduğu Ahilik Teşkilatı ile Osmanlı sultanları tarafından da sevilmiş ve saygı görmüştür. Bu çalışmaları ile Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve sağlam temeller üzerine oturmasında oldukça emek vermiştir.

Sultan Orhan zamanında kurulan Yeniçeri Ocağı, Hacı Bektaş Veli’yi pir olarak kabul etmiş ve disiplinini ve manevi yaşamını ona bağlamıştır. Yüzyıllar boyunca da bu böyle olmuştur. Yeniçeriler ile halk arasında hep bir yakınlık olmuştur. Tarihte hayırlı olay (Vak’a-i Hayriye) olarak bilinen Yeniçeri Ocağı’nın kapatıldığı 1826 yılına kadar Bektaşilik anlayışı devam etmiştir.

Alevi Nedir

Bektaşilik Nedir

Bektaşi tekkelerinin yeniden açılması 1862 yılında olmuştur. Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasından sonra geçen 36 yıl boyunca Bektaşilik dile getirilmemiş, kimse Bektaşi’yim diyememiş ve Bektaşiler hakkında konuşmak suç olarak görülmüş, buna karşılık Bektaşiliği karalamak serbest olmuştur.

Milli mücadele başlamadan önce (Aralık 1919) Atatürk ve arkadaşları, Hacıbektaş ilçesine gelmiş ve Hacı Bektaş’ın torunlarından birinin konağında kalmış, birlikte yemek yemişlerdir. Bektaşi büyükleri hem milli mücadeleye destek sözü vermişler hem de ciddi bir para desteği sağlamışlardır (1800 altın).

Hacı Bektaşi Veli Kimdir
Hacı Bektaşi Veli Kimdir

Bektaşiler, Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükselme zamanında olduğu gibi, Cumhuriyet’in kurulması ve gelişmesine de katkı sağlamışlardır.

Bektaşilik nedir diye soranlara Bektaşilik, aslında diğer bütün tarikatlar gibi klasik bir tarikattır cevabı verilebilir. Bektaşilik tamamen İslam dini kurallarına sahip çıkar. Ancak genel olarak bakıldığında günümüzde bazı kişiler, ideolojileri doğrultusunda yeni iddialar ortaya atmakta ve Bektaşiliği laikliğin simgesi olarak görmektedir.


Tarihi gerçeklere bakılırsa 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırılınca Bektaşiler kendilerini tanıtmak için Alevi kavramını kullanmışlardır. Bugün de bu konuda çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır.

Alevilik örneğin, Suudi Arabistan’da ve İran’da Hz. Ali’nin soyuna mensup olmayı ifade ederken, Azerbaycan’da Hz. Ali’yi tanrı olarak kabul etmeyi ifade eder. Yani Aleviliğe, farklı yerlerde farklı anlamlar yüklenmektedir. Ülkemizde ise Alevilik dendiği zaman Bektaşillik kasdedilmektedir. Bugün hala Alevilik ve Bektaşilik konusu bir din problemi olan görülmektedir ve tamamen siyasi anlamda ele alınmaktadır. Oysa laiklik devletimizin temel ilkesidir ve din, mezhep ve tarikatlar karşısında devletimiz adil ve eşit bir duruş sergilemek zorundadır.


Bektaşi Ne Demek

Moğol istilaları sonrasında Selçuklu Devleti’nin Anadolu’daki gücünün zayıflamaya başladığı dönemde insanlara birlik ve beraberlik inancını aşılayan ve Osmanlı Devleti’nin kurulmasına ön ayak olan Hacı Bektaş Veli’nin kurduğu Bektaşilik tarikatı yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin askeri ve siyasi yönetiminde etkili olmuştur. Tamamen Hacı Bektaş Veli’nin inançlarından ve düşüncelerinden doğan Bektaşilik tarikatı, bugünkü şeklini on altıncı yüzyılda tarikatın başına geçen Balım Sultan zamanında almıştır.

bektaşilik nedir
bektaşilik nedir

Önceleri Yeniçeri Ocağı içinde sağlam bir yer edinen Bektaşilik, Osmanlı Devleti tarafından himaye edilmiş ve halk arasında da kısa sürede yayılmıştır.

On yedinci yüzyılda Bektaşilik Balkanlar’a ulaşmış, Tuna boylarında ve Arnavutluk kıyılarında bile taraftar bulmuştur.

Sultan Abdülaziz döneminde Bektaşilik tarikatı yeniden canlandırılmaya çalışılsa da, Cumhuriyet döneminde 1925 yılında tekke ve zaviyeler tamamen kapatılınca Bektaşilik de tamamen sona ermiştir. Yine de Bektaşilik inancın etkileri bugün de varlığını devam ettirmektedir. Bektaşi ne demek sorusuna kısaca bu tarikata bağlı kişilere Bektaşi denir cevabı verilebilir.

Bektaşilik İnanışı

Bektaşilikte ikrar ve cem adı verilen iki büyük ayin yapılmaktadır. İkrar ayini, Bektaşiliğe giriş törenidir. Bu ayin, kırk kapı olarak bilinen bir tasavvuf anlayışına dayanır. Bu anlayışın temelinde, Hacı Bektaş Veli tarafından dini inancı belirlemek için uygulanan dört kapı ve onar makam şeklinde ifade edilir. Bu kapılar şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapılarıdır. Her kapının kendi içinde de onar tane makamı bulunmaktadır.

Bektaşilik inancına göre insanlar Allah’a ulaşabilmek için bu kapıları ve kapılardaki on makamı geçmek zorundadır.

  • Şeriat kapısı iman etmeyi esas alır. Bu kapıdaki on makam şunlardır:
    • İman
    • İslam
    • İlim
    • İhsan
    • Evlenmek
    • Helal yemek ve giyinmek
    • Sünnet ehli olmak
    • Şefkat ve merhamet göstermek
    • Helal kazanmak ve faizden uzak durmak
    • İyiliği yapmak kötülük yapmamak
  • Tarikat kapısı tövbe etmeyi ve Allah korkusu taşımayı esas alır. Bu kapıdaki on makam şunlardır:
    • Tövbe etmek
    • Şeyhe bağlanmak
    • Başı tıraş etmek ve tarikat elbisesi giymek
    • Korku ile ümit arasında olmak
    • Hizmet etmek
    • Nefse hakim olmak
    • Sadece Allah’a inanmak
    • Hırka, makas, seccade, icazet, ibret ve hidayet kazanmak
    • Bütün yaratılmışlara sevgi göstermek
    • Aşk, şevk ve kanaat
  • Marifet kapısı sahip olunması gereken erdemleri esas alır. Bu kapıdaki on makam şunlardır:
    • Edep
    • Allah korkusu
    • Nefis terbiyesi
    • İkrar ve tasdik
    • Haya ve utanmak
    • Cömertlik
    • İlim
    • Sükunet ve miskinlik
    • Gönül adamı olmak
    • Kendini bilmek
  • Hakikat kapısı insanların bir gün toprak olacağını esas alır. Bu kapıdaki on makam şunlardır:
    • Toprak gibi alçak gönüllü olmak
    • Bütün yaratılmışlara aynı gözle bakmak
    • Allah’ın kendisine verdiği gibi başkalarına ikramda bulunmak
    • Ölmeden önce nefsini yok etmek
    • Hiçbir yaratığa zarar vermemek
    • Konuştuğu zaman sadece hakkı ve doğruyu söylemek
    • İyi ve olgun insanların yoluna girmek
    • Kerametlerini gizlemek
    • Sabırlı olmak ve Allah’a dua etmek
    • Allah’ın sırlarına ait manevi bilgiyi öğrenmek

Bektaşiler yol gösterici olarak Hazreti Muhammed’i, rehber olarak da Hazreti Ali’yi kabul ederler. Pirleri ise Hacı Bektaş Veli’dir. Bektaşilik, İslam kültüründe etkili olan 12 tarikattan biridir. Bektaşiler Kuran’ı son kutsal kitap olarak, İslamı da son din olarak kabul etmektedir.

Fıkralarda Bektaşilik

Bektaşi fıkralarında Bektaşi, yaşamı ve insanı seven, duygulu, şakacı, yaşamın gerçeklerine eğilen, zeki, ölçülü konuşan ve güleryüzlü bir sohbet insanı olarak ifade edilir. Bu fıkralarda Bektaşiler hep eleştirel bir kişiliktir, ama karşısındaki insanı hor görmez, küçük düşürmez, argo ve tahrik edici söz söylemez ve genel çözüm yollarına odaklanır.

Bektaşiler tanrıya ve onun kurallarına samimiyetle inanır. Bektaşi’nin asıl amacı insanları eğlendirmek değil, güldürürken eğitmek ve öğretmektir.

Yapılan bir inceleme sonuçlarında göre fıkralarda yer alan Bektaşilik inancı çarpıcı sonuçlar vermektedir. Şöyle ki;

  • Tanrıya inanma konusunda Bektaşiler, imanı zayıf kişiler olarak gösterilmektedir (34 fıkranın 23’ünde).
  • İçki konusunda hemen hemen bütün fıkralarda Bektaşiler içki içen insanlar olarak gösterilmektedir (48 fıkranın hepsinde).
  • Ramazan ve oruç konusunda yine bütün fıkralarda Bektaşiler oruç tutmayan insanlar olarak gösterilmektedir (46 fıkranın hepsinde).
  • Cami ve namaz konusunda bütün fıkralarda Bektaşiler camiye gitmeyen ve namaz kılmayan insanlar olarak gösterilmektedir (19 fıkranın 18’inde).
  • Cennet, cehennem, peygamber, abdest, dua ve kurban gibi konularda Bektaşiler, olumsuz tavır sergileyen insanlar olarak gösterilmektedir (18 fıkranın 15’inde).

Bu fıkralara bakılacak olursa, fıkralarda yer alan Bektaşi tipi, tanrıya inancı zayıf olan, içki içen ve oruç tutmayan, namaz kılmayan ve dini duyguları kuvvetli olmayan kişidir. Ancak Bektaşi değerlerinin fıkralardaki bu yansıma şekli doğru değildir. Bektaşilik ile temsil edilen felsefe, bu fıkralar ile İslam anlayışının dışındaymış gibi aktarılmak istenmiştir. Oysa Bektaşilik birlik ve dirliği esas alan, dostluk, kardeşlik ve dayanışma üzerine kurulu bir anlayıştır. Bu konuda belki Bektaşi fıkralarının kaynaklarına inmek ve sebep sonuç ilişkileri üzerine derinleşmek gerekir.

Kısaca fıkralarda yer alan Bektaşi algısı, hiçbir şekilde gerçek Bektaşilik değerleri ile örtüşmemektedir.