Showing posts with label #istanbul #İZMİR #ankara #World #Alevi #book #books #booklive #bookgram #book #books #booklive. Show all posts
Showing posts with label #istanbul #İZMİR #ankara #World #Alevi #book #books #booklive #bookgram #book #books #booklive. Show all posts

Wednesday, December 2, 2020

Tebaa Ne Demek, Tebaa Nedir..?


Tebaa Ne Demek, Tebaa Nedir

    
Tebaa Ne Demek, Tebaa Nedir
Tebaa Ne Demek, Tebaa Nedir

Tebaa Nedir

Bu kelime birçok alanda kullanılan ve çok eskilere dayanan bir terimdir. Birçok kullanım şekli olduğundan dolayı farklı sosyal konularda anlamlar taşımaktadır. Hukukta kullanılan anlamında, tebaa, uyruk anlamına gelmektedir. Tebaa denilen insanlar bir devletin egemenliği, hükmü altından bulunan kişiler anlamına gelmektedir. Hukuk dışında, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve mantık terimleri arasında tebaa sadece uyruk anlamına gelmektedir. Tebaa, yine Atatürkçülük ilkeleri arasında büyük bir devletin gözetimi, hükmü altında olan insan topluluğu anlamında kullanılmaktadır.

Tebaa daha çok Osmanlı zamanını dayanan ve Osmanlı zamanında öne çıkan bir terimdir. Peki farklı kullanım anlamları ile tebaa ne demek, tebaa anlamı nedir yazımızın devamında:


Tebaa Ne Demek

Tebaa; güçlü bir yönetime sahip olan devletin başka uyruktaki insanları gözetimi altına alarak, iç ve dış işlerinden sorumlu olması anlamına gelmektedir. Tebaa’nın daha çok Osmanlı döneminde öne çıkan örnekleri ile konuyu daha net bir şekilde açıklayabiliriz.

Osmanlı devleti sınırları içinde yaşayan her gayrimüslim kendi arasında bir cemaate bağlıydı. Bu topluluklar doğrudan millete bağlı olmak zorundaydı. Osmanlı’da bu milletlerin başında olanlar yalnızca padişahlarla ilişkili olmaktaydı. Padişahla doğrudan ilişkili olan bu liderler, vergi verme, davranışların sorumlulukları ve adalet için padişaha halk temsilciği yapmakta sorumluydu. Bu nedenle padişahlar bu gayrimüslim liderler aracılığıyla bu azınlıklıklardan haberdar ve kontrol altında olmuş oluyordu.

Her cemaat kendi dininin gerektirdiği gibi ibadet etmekte ve ayinlerini serbestçe yapabilmekte özgürdü. Padişahlar, bu konuda oldukça hoşgörülü bir tutum sergilemişlerdi. Tebaa’sında bulunan halkı dini yönden dinlerini gerektirdiği gibi yaşamalarını sağlamış, kendi halkından herhangi bir baskı olmaması içinse fermanlar vererek Tebaa yani kullarını mağdur etmemiştir.


tebaa ne demek
tebaa ne demek

Yalnız din konusunda değil, Osmanlı Devleti, Dünya’nın hiçbir yerinde görünmeyen bir sistem izlemiş ve oldukça hoşgörü barındıran politikası ile gayrimüslim halka, her alanda dini, adli, hukuki, eğitim, kültür ve idari alanda özerklik sağlamıştır. Kendi halkı hangi konularda özgürlüğü varsa, devlet içindeki adalet ve hukuk sisteminden, sosyal haklardan ve bunun gibi birçok alanda eşit şekilde yararlanma hakkı tebaa’lara da tanınmıştır.

Bir yandan da, Rumlar, Museviler ve Ermeniler, gelenekleri, dilleri ve yaşam tarzları gibi konularda Türklerden ayrı bir politikada yer almaktaydı. Bunlar Osmanlı sınırları içinde yaşadıkları halde devletin asıl önemli kıldığı kendi öz halkı ve milleti olan Türklere karşı itibarsız hale gelmeye başlamışlardı. Dik başlı ve itibarsız olan özerk topluluklar haline gelen tebaalar eskiden iyi olan gayrimüslim Türk ilişkisine zarar vermeye başlamışlardı. Gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde azınlık kalan Türkler zamanla dışlanmaya başlamıştı. Böylelikle azınlıklar kendi aralarında örgütlenmeye başlayarak Osmanlı yönetiminden ayrılma düşünceleri kurmaya başlamışlardı.

Bu yüzden tebaa, yani azınlık olan uyruklar bir süre sonra tehlikeli bir hal almaya başlayarak Osmanlı halkını zor duruma sokmaya başlamışlardır. Bunlara önlem olarak ayaklanmaya çalışan tebaalar bastırılmış ve eşit haklar tanınmasının yanı sıra adalet konusundaki konusundaki yükümlülükleri de arttırılmış olmaktaydı.



Habbaz Ne Demek, Kısaca Habbaz Nedir.?

 Habbaz Ne Demek, Kısaca Habbaz Nedir
    
Habbaz Ne Demek, Kısaca Habbaz Nedir
Habbaz Ne Demek, Kısaca Habbaz Nedir

Habbaz ne demek? Farklı kullanımları ve yaygın anlamı ile habbaz nedir? Osmanlı döneminde, günümüzün fırıncılarının yaptığı işi yapanlara habbaz denirdi. Ancak habbazların ne yapacağı ve yapacakları işin nasıl olacağı direkt Osmanlı padişahları tarafından belirlendiği için, o zamanlar habbazların işi fırıncıların yaptığı işten çok daha teferruatlı ve zordu.

Dönemin padişahlarından bazıları, ekmek yapan ve satanlara, yani habbazlara ferman yolu ile detaylı bir çalışma şartnamesi verir, eğer habbazlar buna uymazlarsa ağır şekilde cezalandırılırlardı. Günümüzde pek çok kişi habbaz ne demek bilmese de, bu tarihi kültürümüzün bir parçası olduğu için merak edenlerin olacağını düşündük.


Örneğin Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Osmanlı toprakları 24 milyon km2 ve nüfusu 34.350.000 kişi civarındaymış. O zamanlar Dünya’nın en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul’da ise ekmek yapımı için bir günde 200 ton buğday tüketimi olmaktaymış. Bugün halen adı un kapanı olan yerden, tahıl temini yapılır ve habbazlar saray tarafından belirtilen ölçüleri baz alarak, ekmek yaparlarmış.


Habbaz Ne Demek

Yukarıda da belirttiğimiz üzere, habbazlar Osmanlı döneminde ekmek yapan ve satan kişilere verilen mesleki bir isim imiş. Ancak kendi aralarında sınıflandırılan habbazlar, Osmanlı dönemi şartlarında habbaz nedir dendiğinde, saray habbazı, ordu habbazı ve genel çarşı habbazı olarak değişik görevler üstlenmiş kişilermiş. Osmanlı döneminde çok üzerine düşülen bu meslek, çeşitli kaidelere tabi tutularak yaptırılırmış. Örneğin saray habbazları, Bursa’dan gelen en kaliteli buğdayları, Göksu deresindeki değirmende öreterek, elde ettikleri yüksek kalitedeki un ile has ekmekler hazırlamaktan mesulmüş. Bu ekmekleri padişah, sultanlar ve üst mevki kişiler yiyebilirmiş. Yine balkanlardan gelen buğday öğütülerek elde edilen ve fodula adı verilen undan ekmek yaparak, diğer saray erkanına ekmek pişirmek, saray habbazlarının işi imiş.


Ordu habbazları ise yine iki çeşit ekmek yaparlarmış. Yüksek rütbeliler için foduladan yapılan beyaz ekmek ve düşük rütbelilere de meyane unu denilen undan yapılan esmer ekmek pişirilirmiş.

Çarşı habbazları ise ferman yolu ile verilmiş ölçülere tabi olarak, ekmek pişirir ve satarmış.


Habbaz Nedir

Habbazlar, Osmanlı döneminde belirli kaidelere uyarak ekmek pişirip satmaktaydı. Kendi evinde ekmek pişirmek isteyen halkın buğdayını öğütme işi de, genellikle habbazlar tarafından yapılırdı. Bu kaidelere örnek vermek gerekirse, padişah fermanı ile düzenlenmiş olan ve günümüz Türkçesine çevrilmiş, kanunname aşağıdaki gibidir.

habbaz nedir
habbaz nedir
  • Halkın ununun ve buğdayının zarar görmemesi adına, habbazların tavuk beslemesi yasaktır. Sadece bir adet horoz besleyebilir o da vakti anlamak için.
  • Habbazların değirmeni boş bırakmaları yasaktır ve işlerini yaparken çok dikkatli olup yaptıkları işleri en iyi şekilde yapmalıdır.
  • Değirmenin bakımından ve iş görürlülüğünden habbazlar sorumludur.
  • Habbaz pişirdiği ekmekleri belirtilen şekilde pişirmeli ve belirlenen fiyatlarla satmalıdır.

Habbaz nedir sorusuna karşılık verilen cevaplar ile birlikte, diğer görevlilerden de bahsetmek gereklidir. Ekmek üretimi için gerekli personel sayısı, habbaz tarafından belirlenir ve bu doğrultuda, habbazin-i hassa(ekmekçi başı) elekçiler ve hamur karıcılar görevlendirilirdi.